Anket
Başımıza İcat Çıkarın
Etkinlik Takvimi
Whatsapp
RANDEVU AL

Atölyeler

İklim ve Çevre

Mersin Büyükşehir Belediyesi Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi, İklim ve Çevre Atölyesi ile iklim değişikliği, çevresel sorunlar ve sürdürülebilir yaşam üzerine bilimsel ve interaktif deneyimler sunuyor!

Bu atölyede katılımcılar, iklim değişikliğinin dünyamıza etkilerini gözlemleyerek, çevre dostu çözümler geliştirme ve sürdürülebilir yaşam alışkanlıkları kazanma fırsatı bulur. Deneyler, uygulamalı çalışmalar ve yaratıcı projelerle doğa dostu bireyler yetiştirilmesi hedeflenmektedir.

İklim ve Çevre

Su gövdeden yapraklara doğru çekilir

Su yapraklardan buharlaşır

Damarlar suyu yapraklara taşır

Kökler topraktan su alır

Atık Türlerini Tanıyalım

Kağıt Atık

Kağıt Atık

Durum: Tehlikesiz
Bilgi: Yazışma kâğıtları, karton koliler, kâğıt peçete ve havlular, defterler vb. kullanım ömrünü doldurduktan sonra kâğıt atık olarak değerlendirilirler.
Cam Atık

Cam Atık

Durum: Tehlikeli
Bilgi: Şişeler (içecek, ilaç, kozmetik vb.), Kavanozlar, Cam mutfak eşyaları, Kırık cam parçaları, Cam ambalajlar cam atık olarak değerlendirilirler.
Metal Atık

Metal Atık

Durum: Tehlikeli
Bilgi: Yağ ve salça tenekeleri, konserve kutuları, alüminyum içecek kutuları, yağ ve salça tenekeleri, konserve kutuları, alüminyum içecek gibi ürünler metal atık olarak değerlendirilirler.
Plastik Atık

Plastik Atık

Durum: Tehlikesiz
Bilgi: Plastik poşetler, plastik şişeler, plastik kapaklar ve tıpalar, plastik ambalajlar, plastik oyuncaklar, plastik su şişeleri, elektronik cihazlarda bulunan plastik atıklar, plastik duvar kaplamaları ve levhalar, plastik atık olarak değerlendirilirler.
Elektronik Atık

Elektronik Atık

Durum: Tehlikeli
Bilgi: Elektrik süpürgesi, tost makinesi, bilgisayarlar, telefonlar, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, buzdolabı, elektrik süpürgesi, tost makinesi vb. elektronik atık olarak değerlendirilirler.
Organik Atık

Organik Atık

Durum: Tehlikesiz
Bilgi: Meyve ve sebze atıkları, hayvan gübreleri, buğday samanı, arpa samanı, çavdar samanı, ziraat atıkları, çimen, dökülmüş ağaç yaprakları vb. organik atık olarak değerlendirilirler.
Tıbbi Atık

Tıbbi Atık

Durum: Tehlikeli
Bilgi: Tıbbi atıklar, sağlık kuruluşları, hastaneler, laboratuvarlar, eczaneler ve veteriner klinikleri gibi yerlerde ortaya çıkan, insan sağlığına ve çevreye zarar verebilecek atıklardır. Bu atıklar genellikle enfeksiyon riski taşır ve özel yöntemlerle toplanıp bertaraf edilmelidir. Tıbbi atıklar; enfekte atıklar (kanlı bezler, kullanılmış eldivenler), kesici-delici atıklar (iğneler, bistüriler), patolojik atıklar (ameliyatla alınan organ ve dokular), farmasötik atıklar (tarihi geçmiş ilaçlar, aşılar) ve kimyasal-radyoaktif atıklar (cıva içeren termometreler, röntgen solüsyonları) gibi gruplara ayrılır.
Bitkisel Atık Yağ

Bitkisel Atık Yağ

Durum: Tehlikeli
Bilgi: Bitkisel atık yağlar, genellikle bitkisel kökenli yağların kullanıldıktan sonra ortaya çıkan atık halidir. Bu yağlar, doğrudan doğaya bırakıldığında çevreye ciddi zararlar verebilir, ancak doğru şekilde geri dönüştürülerek biyodizel üretimi gibi faydalı amaçlar için kullanılabilir. Bitkisel atık yağlara örnek olarak ayçiçek yağı, zeytinyağı, palm yağı, mısır yağı, soya yağı, hindistan cevizi yağı, margarin ve tereyağı atıkları verilebilir.

Atölyeler

Deniz Canlıları

Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi'nin Deniz Canlıları Atölyesi'nde çocuklar, deniz ekosistemini ve canlılarını öğreniyor. Atölye programı, minik kaşiflerin deniz dünyasını keşfetmesine olanak tanır.

Denizler, gezegenimizin en büyük ve en karmaşık ekosistemleridir. Bu muazzam su kütleleri, binlerce farklı türden deniz canlısına ev sahipliği yapar. Ancak, iklim değişikliği, kirlilik ve aşırı avlanma gibi faktörler nedeniyle bazı deniz canlılarının nesli tükenme tehlikesi altındadır. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak, Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi bünyesindeki Deniz Canlıları Atölyesi ile deniz ekosistemi ve canlılarını öğreterek bu canlıların korunmasına yönelik farkındalığı artırmayı amaçlıyoruz.

Şahin Gagalı Deniz Kaplumbağası (Eretmochelys imbricata):

Kritik Tehlike Altında (Critically Endangered)

IUCN Kırmızı Listesi'ne göre nesli kritik tehlike altındadır. Avcılık, habitat kaybı ve deniz kirliliği en büyük tehditler arasında.

Renkli ve Göz Alıcı Kabuk (Kaplumbağa Kabuğu)

Kabukları kehribar tonlarında, kahverengi, altın sarısı ve siyah desenlerle bezelidir. Bu güzel kabuklar yüzünden ne yazık ki tarih boyunca ticari olarak avlanmışlardır.

Ön Yüzgeçler:

Geniş ve güçlü yüzgeçleri vardır. Özellikle uzun ön yüzgeçleriyle açık denizde uzun mesafeler kat edebilirler. Yetişkin bireyler genelde 60–90 cm arasında olur ve 45–70 kg ağırlığa ulaşabilir.

Adını Gagalı Baş Yapısından Alır

Şahin gagasına benzer sivri ve kavisli gagası, onunla sert mercanlar arasından sünger gibi yiyecekleri çıkarmasını sağlar. Bu gaga, onu diğer türlerden ayıran belirgin bir özelliktir.

Mercan Resiflerinin Gizli Bahçıvanı

Şahin gagalı kaplumbağalar, deniz süngerlerini yiyerek mercan resiflerinin sağlığını korur. Süngerler mercanlara zarar verebildiğinden, bu kaplumbağalar ekosistemde dengeleyici bir rol oynar.

Deniz Canlılarını Tanıyalım

Akdeniz Foku (Monachus monachus)

Akdeniz Foku (Monachus monachus)

Durum: Tehlike Altında
Bilgi: Akdeniz Foku, Akdeniz'in en nadir deniz memelilerinden biridir. Habitat kaybı ve avlanma nedeniyle sayıları hızla azalmaktadır. Yeryüzündeki toplam 33 yüzgeçayaklı fok türünden biri olan Akdeniz foku, ön yüzgeçlerinin kısa, arka yüzgeçlerinin ise daha büyük olmasıyla dikkat çeker. Akdeniz foku, dünyada sadece dört ülkede; Yunanistan, Türkiye, Moritanya ve Portekiz'in Madeira Adaları'nda yaşamaktadır. Toplam dünya nüfusu 800-900 civarındadır. Özellikle yavrulama döneminde balıkçıların dikkatli olması, kıyıya ve kayalıklara yakın bölgelere ağ atmaktan kaçınmaları önemlidir. Fokların nesillerinin devam etmesi büyük ölçüde insan faktörüne bağlıdır.
Şahin Gagalı Deniz Kaplumbağası (Eretmochelys imbricata):

Şahin Gagalı Deniz Kaplumbağası (Eretmochelys imbricata):

Durum: Tehlike Altında
Bilgi: Şahin gagalı deniz kaplumbağası, adını sivri ve hafif eğimli gagasından alır. Kabuğu (panseri) üzerinde, karmaşık ve benzersiz desenler bulunur. Tarihsel olarak, bu güzel desenli kaputlar, süs eşyası ve dekoratif ürünler üretmek amacıyla yoğun şekilde avlanmasına yol açmıştır. 20. yüzyılın ortalarından itibaren, yoğun yasadışı avlanma, kabuk ticareti, habitat kaybı ve iklim değişikliği nedeniyle bu türde %80–90 oranında azalma yaşanmıştır.
Toros kurbağası (Rana holtzi)

Toros kurbağası (Rana holtzi)

Durum: Tehlike Altında
Bilgi: Dünyada ötmeyen tek kurbağa türünün Toros kurbağası olduğunu biliyor muydunuz? Toros kurbağası (Rana holtzi), Ranidae familyasından, ortalama boyları 6 cm ile 7,5 cm arasında değişen, Türkiye'de endemik bir kurbağa türüdür. Bu türün morfolojik yapısı: Sırt bölgesinde sarı, yeşil ve siyah desenler gözlemlenirken, karın kısmı pembe veya sarımsı olabilmektedir. Temel besinleri, göl kenarındaki çayırlıklarda yaşayan böcekler ve diğer eklem bacaklılardır. 1990'lı yıllarda, Toros kurbağasının ürediği göllere bilinçsizce sonradan getirilen aynalı sazan balıkları nedeniyle nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Toros kurbağalarının yaşam alanı çok dardır; bu nedenle soyları tehlikeye girmeye açıktır. Tür, bu kurbağaların yaşam alanı olan dağ göllerine kadar uzanan yolların inşa edilmemesi, kamp yapımına izin verilmemesi ve göllerin denetlenmesi yoluyla korumaya alınabilir.
Deniz Atı (Hippocampus):

Deniz Atı (Hippocampus):

Durum: Tehlike Altında
Bilgi: Denizatları, erkeklerin hamile kaldığı nadir türlerdendir. Dişi denizatı, yumurtalarını erkek denizatının karnındaki özel bir keseye bırakır. Bu kesede yumurtalar döllenir ve erkek denizatı yaklaşık 2 ila 4 hafta boyunca yavruları taşır. Doğum zamanı geldiğinde, erkek denizatı yavrularını suya bırakır. Denizatları, çevrelerine uyum sağlamak için renklerini ve hatta vücut şekillerini değiştirebilirler. Tehlike anında, çevrenin rengine bürünerek deniz çayırı ya da yosunlara benzerler. Balıklar arasında en yavaş yüzücülerden olan, dişleri ve mideleri olmayan denizatları, küçük kabukluları ve planktonları emerek beslenirler. Deniz habitatlarının yok olması, aşırı avlanma ve iklim deişikliği bu türlerin sayısını hızla azaltmaktadır.
Deniz Kaplumbağası (Caretta Caretta):

Deniz Kaplumbağası (Caretta Caretta):

Durum: Tehlike Altında
Bilgi: Caretta caretta, Akdeniz'in sembol türlerinden biridir. Geniş ve yuvarlak kabuğu, türün uzun ömürlü olmasına ve zorlu deniz koşullarında hayatta kalmasına yardımcı olur. Bu tür, beslenme alanları ile üreme sahaları arasında binlerce kilometre yol kat edebilir. Dişi kaplumbağalar, doğdukları kumsallara geri dönerek yumurtlarlar; bu davranış "natal homing" olarak adlandırılır. Göç, cinsiyet belirleme mekanizmaları ve beslenme alışkanlıkları gibi ilginç özellikleri, onun deniz yaşamındaki önemini artırmaktadır. Ancak, yan yakalama, habitat kaybı, kirlilik ve iklim değişikliği gibi faktörler, türün global popülasyonunu tehdit etmekte ve IUCN tarafından Vulnerable(Tehlikede) kategorisinde sınıflandırılmasına yol açmaktadır.
Beyaz Başlı Yunus (Cephalorhynchus hectori):

Beyaz Başlı Yunus (Cephalorhynchus hectori):

Durum: Tehlike Altında
Bilgi: Hector's dolphin, dünyanın en küçük yunus türlerinden biridir. Yetişkin bireyler yaklaşık 1.2–1.6 metre uzunluğa ulaşır. Türün ismini almasına neden olan belirgin beyaz işaretleri vardır. Dişiler genellikle 2–3 yılda bir tek bir yavru doğururlar. Bu düşük üreme hızı, popülasyonun toparlanmasını zorlaştıran önemli bir dezavantajdır. Yeni Zelanda kıyılarında bulunan bu yunuslar, yaklaşık 10.000 birey kaldığı tahmin edilmektedir; özellikle Maui yunusu alt türü kritik tehlike altındadır. Ana tehditler arasında yan yakalama, habitat bozulması, düşük üreme hızı, gıda kaynaklarının azalması ve iklim değişikliği yer almaktadır.
Mavi Yüzgeçli Orkinos (Thunnus thynnus):

Mavi Yüzgeçli Orkinos (Thunnus thynnus):

Durum: Tehlike Altında
Bilgi: Mavi yüzgeçli orkinos, deniz dünyasının en büyük ve en güçlü balıkları arasında yer alır. Bazı bireyler 3,84 metreye kadar uzunlukta ve 650 kilogram veya daha fazla ağırlığa ulaşabilir. Olağanüstü fiziksel yetenekleri, uzun mesafeli göçleri ve yüksek ticari değeri, türü hem biyolojik hem de ekonomik açıdan önemli kılmaktadır. Ancak, sürdürülemez avlanma baskıları, yasadışı ticaret ve ekosistem değişiklikleri nedeniyle popülasyonlar ciddi bir tehlike altındadır. IUCN ve ilgili uluslararası kuruluşların verileri, türün bazı stoklarında dramatik azalmalar yaşandığını göstermekte ve etkili, sürekli koruma önlemleri alınması gerektiğini vurgulamaktadır.
Büyük Beyaz Köpekbalığı (Carcharodon carcharias)

Büyük Beyaz Köpekbalığı (Carcharodon carcharias)

Durum: Tehlike Altında
Bilgi: Büyük Beyaz Köpekbalığı, gelişmiş sensörik sistemleri, üstün avlanma yetenekleri ve ekosistem üzerindeki kritik rolüyle denizlerin en etkileyici yırtıcılarından biridir. 4-6 metre uzunluğa ulaşabilir ve 500 kilogramı aşan ağırlıklara sahip olabilir. Ancak, yavaş üreme, geç olgunlaşma ve insan kaynaklı tehditler (aşırı avlanma, yan yakalama, habitat tahribatı ve iklim değişikliği) nedeniyle tür, IUCN tarafından Tehlikede (Vulnerable) kategorisinde değerlendirilmekte ve uzun vadede daha ciddi risklerle karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle, uluslararası işbirliği ve etkili koruma önlemleri, türün geleceğinin güvence altına alınması açısından büyük önem taşımaktadır.
Mavi Balina (Balaenoptera musculus)

Mavi Balina (Balaenoptera musculus)

Durum: Tehlike Altında
Bilgi: Mavi balina, yeryüzündeki en büyük canlıdır. Uzunlukları 25–30 metreye, ağırlıkları ise 150–200 tona kadar ulaşabilir. Mavi balinanın kalbi, yaklaşık 600 kg gibi devasa bir ağırlığa sahip olabilir; bu da bir otomobil kadar ağır olduğu anlamına gelir. Dişleri bulunmayan mavi balinalar, yerine bale adı verilen, ince plakalar kullanırlar. Beslenme seanslarında günde 3–4 ton kril tüketebildikleri bildirilmiştir. Ancak, tarihsel aşırı avlanma ve günümüzde devam eden insan kaynaklı tehditler – gemi çarpmaları, gürültü kirliliği, iklim değişikliği ve deniz kirliliği gibi – mavi balina popülasyonlarını bazı tahminlere göre, tarihsel nüfuslarının yalnızca %1–2'sine düşürmüştür.. IUCN verilerine göre tür halen "Endangered" kategorisinde yer almakta ve korunması için uluslararası işbirliği ile kapsamlı önlemler alınması gerekmektedir.
Mercan Resifleri:

Mercan Resifleri:

Durum: Tehlike Altında
Bilgi: Mercan resifleri, dünya okyanuslarının yalnızca %0,1–0,2'sini kaplasa da, deniz canlılarının yaklaşık %25'ine ev sahipliği yapar. İlk bakışta bitki gibi görünseler de, mercanlar aslında küçük hayvanlardır. Koloniler halinde yaşayan bu polipler, kalsiyum karbonat iskeletler üreterek, yüzyıllar süren büyüme süreçleriyle devasa yapılar oluştururlar. Dünya genelinde mercan resiflerinin yaklaşık %50'si çeşitli derecelerde zarar görmüş durumda.İklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışları ve asitlenmenin devam etmesi halinde, bazı bilimsel projeksiyonlar 2050 yılına kadar dünya genelindeki mercan resiflerinin %90'ının ciddi şekilde zarar görebileceğini ortaya koymaktadır.

Atölyeler

Astronomi ve Uzay Bilimleri

Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi, astronomi ve uzay bilimlerine ilgi duyan herkes için Astronomi ve Uzay Bilimleri Atölyesini sunuyor!

Bu atölyede katılımcılar, gökyüzünü keşfetmek, gezegenler ve yıldızlar hakkında bilgi edinmek ve teleskoplarla uzayın derinliklerine yolculuk yapmak için harika bir deneyim yaşarlar. Astronomi yazılımlarıyla gökyüzünü tanıma, evrenin işleyişini kavrama ve bilimsel gözlem yapma fırsatı elde ederler.

Uydu

Ana Gövde (Merkezi Modül):

Uydunun temel bileşenlerini barındıran ana yapıdır. Güç sistemleri, bilgisayarlar, bataryalar ve kontrol sistemleri burada bulunur. Isı düzenleyici sistemler de burada yer alır, çünkü uzayda aşırı sıcaklık değişimlerinden korunmak gerekir.

Güneş Panelleri:

Uydunun en önemli enerji kaynağıdır. Güneş ışığını elektrik enerjisine çevirerek tüm sistemlerin çalışmasını sağlar. Paneller, maksimum verim almak için genellikle Güneş'e yönlenebilir şekilde tasarlanır.

Anten (Parabolik Çanak ve İletişim Sistemleri):

Uydu ile yer istasyonları arasında veri ve sinyal iletişimini sağlar. Haberleşme, televizyon, internet ve GPS sinyalleri gibi iletişim görevlerini yürütür.

Sensörler ve Alıcılar:

Uydunun konumunu belirlemek ve yörüngesini korumak için kullanılır. Yıldız izleyicileri, Güneş sensörleri ve jiroskoplar gibi sistemler uydunun doğru açıda durmasını sağlar.

İtki Sistemi (Motor ve Dengeleme Mekanizması):

Uydunun yörüngede doğru konumda kalmasını sağlar. Küçük roket motorları ya da iyon iticileri ile manevra yapabilir.

Uzayın Katmanlarını Tanıyalım

Atmosfer Katmanları
Uzay Mekiği
Uzay Mekiği
Uluslararası Uzay İstasyonu
Uzay İstasyonu (408km)
En Yüksek Uzay Atlayışı Uydu 1 Uydu 2 Uçak
Meteorit 1
Meteorit 2
Meteorit 3
Meteorit 4
Meteorit düşüşü

Aurora

Kutup ışıkları ya da kutup aurorası, Kuzey ve Güney kutup bölgelerinde gökyüzünde görülen, yeryüzünün manyetik alanı ile Güneş’ten gelen yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu ortaya çıkan doğal ışımalardır.

Meteorit düşüşü

Meteorit düşüşü (aynı zamanda gözlemlenen düşüş olarak da adlandırılır), dış uzaydan düşüşü insanlar veya otomatik cihazlar tarafından gözlemlenen ve sonrasında toplanan bir meteorittir. Meteorit; kuyruklu yıldız, asteroit veya meteoroit gibi dış uzay kaynaklı bir cismin, bir gezegen veya uydunun yüzeyine ulaşmak üzere atmosferden geçişinde sağlam kalabilmiş katı bir enkaz parçasıdır. Orijinal nesne atmosfere girdiğinde, sürtünme, basınç ve atmosfer gazlarıyla kimyasal etkileşim gibi çeşitli faktörler, ısınmasına ve enerji yaymasına neden olur. Daha sonra bir meteor haline gelir ve kayan yıldız olarak da bilinen bir ateş topu oluşturur. Gök bilimciler en parlak örneklerine “bolit” adını verirler. Meteor, daha büyük olan cismin yüzeyine ulaştıktan sonra meteorit haline gelir. Meteoritlerin boyutları büyüklük açısından farklılıklar gösterir. Jeologlara göre bolit, bir çarpma krateri oluşturacak kadar büyük bir meteorittir.

Ozon Tabakası

Güneş’ten gelen morötesi ışınlar atmosferin üst katmanlarındaki oksijen moleküllerinin (O2) parçalanmasına ve sonuçta serbest hâlde oksijen atomlarının oluşmasına neden olur. Bu sürecin sonunda ortaya çıkan oksijen atomları ile oksijen molekülleri (O2) tepkimeye girer ve ozon (O3) molekülü oluşur. Aynı zamanda bir sera gazı olan ozon, atmosferin stratosfer katmanında doğal olarak oluşur. Ozon tabakası, canlılar için zararlı olan UVB ışınların yeryüzüne ulaşmasını engeller. İnsan faaliyetleri sonucunda atmosfere karışan klor ve kloroflorokarbonlar (CFC’ler) ozon ile tepkimeye girerek ozonun parçalanmasına neden olur. Ozonun parçalanması sonucu stratosfer katmanındaki ozon miktarı azalır ve bu duruma ozon incelmesi denir. Kloroflorokarbon gazları atmosfere deodorantlar, klimalar, buzdolapları, araba egzozları ve sera gazları yoluyla yayılır. Ozon tabakasının incelmesiyle yeryüzüne ulaşan morötesi ışık miktarı artar. Bu durumun en önemli sonuçlarından biri, bazı kanser türlerinin insanlarda daha sık görülmesidir. Ozon tabakasını korumak için yakın yerlere yürüyerek ya da bisiklet kullanarak gidebilirsiniz. Toplu taşıma araçlarını daha sık tercih edebilirsiniz. CFC (kloroflorokarbon) ve HCFC (hidrokloroflorokarbon) içeren spreyleri kullanmaktan kaçınabilirsiniz. Klor ve brom içermeyen temizlik ürünlerini kullanabilirsiniz.

Troposfer

Dünya yüzeyine en yakın olan troposferdir. “Tropos” değişim demektir. Bu katman adını, atmosferimizin bu bölümünde sürekli değişen ve gazları karıştıran hava koşullarından alır. Atmosferin %75-80’i troposferde bulunur. Troposfer, Dünya’da nerede olduğunuza bağlı olarak 6 ile 16 kilometre arasında bir kalınlığa sahiptir. Kuzey ve Güney Kutbu’nda en incedir. Bu katmanda soluduğumuz hava ve gökyüzündeki bulutlar bulunur. Bu en alt katmanda hava en yoğundur. Aslında, troposfer, tüm atmosferin kütlesinin dörtte üçünü içerir. Buradaki hava %78 nitrojen ve %21 oksijendir. Son %1 ise argon, su buharı ve karbondioksitten oluşur. Yüzünüzde rüzgarı hissettiğinizde, gökyüzündeki bulutları gördüğünüzde ve kuşların uçuş sırasında kanat çırpışını seyrettiğinizde, troposferi deneyimlersiniz.

Stratosfer

Troposferin üstünde ve mezosferin altında stratosfer bulunur. “Strat” katman anlamına gelir. Atmosferimizin bu katmanının da kendi alt katmanları vardır. Burada havayı karıştıracak fırtına veya türbülans yoktur, bu nedenle altta soğuk, ağır bir hava; üstte ise ılık, hafif bir hava vardır. Bu durum yaşadığımız yer olan troposferde katmanların çalışma biçiminin tam tersidir. Stratosferde bir dağa tırmanacak olsaydınız, alışık olduğumuz şekilde giyinmek yerine, kalın kıyafetlerinizi tepeye yaklaştıkça çıkarmanız gerekirdi. Bu katman 35 kilometre kalınlığındadır. Stratosfer, çok önemli ozon tabakasının bulunduğu yerdir. Ozon tabakası bizi Güneş’ten gelen ultraviyole ışınlarından (UV) korumaya yardımcı olur. Aslında ozon tabakası, Güneş’in bize gönderdiği UV ışınların çoğunu emer. Yaşam, bu koruma katmanı olmadan mümkün olmazdı.

Mezosfer

Mezosfer, termosfer ile stratosfer arasında yer alır. “Mezo” orta anlamına gelir ve bu tüm gazların karıştığı en yüksek katmandır. Mezosfer 35 kilometre kalınlığındadır. Hava incedir, bu yüzden mezosferde nefes alamazsınız. Ancak bu katmanda, termosferde olduğundan daha fazla gaz vardır. Hiç göktaşlarının yanarak iz bıraktığı bir meteor yağmuru gördünüz mü? Bazı insanlar bu meteor yağmurlarını kayan yıldız zannederler. Tabi ki bu doğru değildir. Atmosferimize giren meteorlar mezosferde yanar. Ekzosfer ve termosfer katmanlarda fazla hava olmadığı için meteorlar çok fazla sorun yaşamadan bu katmanlardan geçerler. Ancak mezosfere çarptıklarında sürtünmeye ve ısı oluşturmaya yetecek kadar gaz vardır.

Termosfer

Termosfer, ekzosfer ile mezosfer arasında yer alır. “Termo” ısı anlamına gelir ve bu katmandaki sıcaklık 2000 C dereceye kadar ulaşabilir. Yine de termosferde vakit geçirecek olsaydınız çok soğuk hissederdiniz çünkü bu katman ısıyı size iletecek yeterli gaz molekülüne sahip değildir. Bu aynı zamanda ses dalgalarının geçmesi için de yeterli molekül olmadığı anlamına gelir. Dünya atmosferinin bu katmanı yaklaşık 513 kilometre kalınlığındadır. Atmosferin iç katmanlarından çok daha kalındır, ancak ekzosfer kadar kalın değildir. Termosfer, Dünya’nın etrafında dolanan Uluslararası Uzay İstasyonuna ev sahipliği yapmaktadır. Burası aynı zamanda düşük Dünya yörüngesindeki uyduları bulacağınız yerdir.

Ekzosfer

Ekzosfer, atmosferimizin en dış tabakasıdır. “Ekzo” dış anlamına gelir. Ekzosfer, atmosferimizin en uç noktasıdır. Bu katman atmosferin geri kalanını uzaydan ayırır. Yaklaşık 10.000 kilometre kalınlığındadır. Neredeyse Dünya’nın kendisi kadar geniştir. Bu demektir ki uzaya çıkmak için Dünya’dan gerçekten uzakta olmanız gerekiyor. Ekzosfer, hidrojen ve helyum gibi gazlara sahiptir fakat bunlar çok yayılmışlardır. Arada çok fazla boşluk vardır. Nefes alacak hava yoktur ve çok soğuktur.

Atölyeler

Fen Bilimleri

Mersin Büyükşehir Belediyesi Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi, bilimsel merakı teşvik eden Fen Bilimleri Atölyesi ile öğrencileri keşif ve öğrenme yolculuğuna davet ediyor!

Bu atölyede katılımcılar, fen bilimlerinin temel prensiplerini laboratuvar çalışmaları ve interaktif etkinlikler aracılığıyla öğrenerek deneyim kazanırlar. Gözlem yapma, veri toplama, deney tasarlama ve sonuçları yorumlama gibi temel bilimsel süreç becerileri geliştirilir.

Fen Bilimleri Atölyesi

Oküler (Göz merceği):

Diğer mercekler aracılığıyla gelen mikroskobik görüntüyü gözün görebileceği şekilde son kez büyüten kısım. Sistemimizdeki kullanılan görüntüyü netleştirme ve büyütme için kullanılan en üst mercektir.

Kaba Odak Düğmesi:

Çoğu objektif lensindeki hareket alanı kabaca 0.17 mm'den 170 mikrona kadar değişir. Bu düğme ile kaba odaklama yapılarak, veya yakın odaklanmaya geçmeden önce kullanılır. Böylece numune daha net görüntülenebilir.

Objektif lensler:

Bir mikroskobun objektif merceği, incelenecek numunenin ilk görüntüsünü oluşturan temel optik parçadır. Tipik olarak mikroskop gövdesine takılı olan bu mercekler farklı büyütme ve numureleme güçlerine sahip bir dizi lensten oluşur.

Mekanik tabla (Nesne tablası):

Numunenin yerleştirildiği ve inceleme sırasında hareket ettirilebilen önemli bir platformdur. Bu tabla ileri geri ve yanlara hareket edebilir, böylece numunenin farklı bölgelerini incelemek için çeşitli yönlere kaydırılabilir. Numuneyi tutmak için sabitleme ve pozisyonlama aparatları bulunur.

Işık Kaynağı (Aydınlatma):

Mikroskoptaki numunenin görülebilmesi için gerekli ışığı sağlar. Işık kaynağı alt tarafta bulunur ve numuneyi aydınlatır, böylece görüntünün net bir şekilde oluşmasını sağlar.

İnce Odaklama Düğmesi:

Hassas odaklamayı sağlar. Kaba odaklamadan sonra görüntüyü tam netleştirmek için kullanılır. Çok hassas ayarlar yapabilmeyi sağlar.

Hayvan Hücre Anatomisini Tanıyalım

Hayvan Hücresi
Endoplazmik Retikulum

Endoplazmik Retikulum (ER)

Ökoryatik tüm hücrelerde bulunan endoplazmik retikulum, zarların bir ağıdır. Lipidler, karbonhidrat metabolizması ve protein üretimi gibi pek çok işlemde önemlidir. ER, hücre içinde protein ve lipidlerin üretildiği, işlendiği ve taşındığı bir organeldir. Hücre içi “otoyol” gibi çalışır. Karaciğer hücrelerindeki SER, alkol, ilaç ve toksinlerin parçalanmasına yardımcı olur.

Golgi Cisimciği

Golgi Cisimciği

Hücre içerisinde bulunan golgi hücre çekirdeğine bağlı değildir. Bir zar grubu olan golgi, ökaryotik hücrelerde bulunan ve proteinlerin işlenmesi, paketlenmesi ve taşınmasında rol oynayan bir organeldir. Hücre zarına yakın konumlanmış olup, yassılaşmış zar keseciklerinden (sisternalar) oluşur. Endoplazmik Retikulum’dan gelen protein ve lipidleri alır, onları modifiye ederek fonksiyonel hale getirir.

Sentrozom

Sentrozom

Flatomin, siliyan ve hücre bölünmesine karışan sentrozomlar, iki ana merkezli centriole’den oluşmaktadır. Hücre bölünmesi sırasında nükleer zarflar parçalanır, mikrotübüller hücre kromozomlarıyla iletişim kurar ve sentrozomlar, hücre bölünmesine hazırlanmalarını sağlar. Bitki hücreleri sentrozoma sahip değildir; bunun yerine iğ iplikleri sitoplazmadaki farklı yapılardan organize edilir.

Mitokondri

Mitokondri

Mitokondri, ökaryotik hücrelerde bulunan ve ATP (adenozin trifosfat) üretimi sağlayarak hücreye enerji sağlayan bir organeldir. Çift zarlı bir yapıya sahiptir ve iç zarında krista adı verilen kıvrımlar bulunur. Mitokondri, glikoz ve yağ asitlerinden enerji üretir ve bu enerjiyi ATP formunda hücreye sağlar. Bu süreç hücresel solunum olarak bilinir. Mitokondriyal DNA, sadece anneden yavruya geçer. Yani tüm mitokondrilerimizi annemizden alırız. Mitokondrinin, yaklaşık 1,5 milyar yıl önce hücre içine girip simbiyotik ilişki kuran bir bakteriden (alfa-proteobakteriler) evrimleştiği düşünülüyor. Bu teoriye Endosimbiyotik Teori denir.

Ribozomlar

Ribozomlar

Ribozomlar, hücre içinde protein sentezinden sorumlu organellerdir. Hem prokaryot (bakteri ve arkeler) hem de ökaryot (bitki, hayvan, mantar) hücrelerinde bulunur. Ribozomlar, hücrenin fabrikaları gibi çalışarak protein üretirler. Ribozomlar, hücrede zarla çevrili olmayan tek organeldir. Bu yüzden hem sitoplazmada serbest hem de Endoplazmik Retikulum’a bağlı şekilde bulunabilirler. Tüm canlı hücrelerde ribozom vardır, bu da ribozomların yaşam için vazgeçilmez olduğunu gösterir. Ribozomlar o kadar küçüktür ki ancak elektron mikroskobu ile görülebilir. Karaciğer gibi hızlı büyüyen ve yoğun çalışan hücrelerde milyonlarca ribozom bulunur. Ribozomlar, DNA gibi kendi kendine çoğalamaz. Hücre, ihtiyacına göre yeni ribozomlar üretir. Bilim insanları, ribozomların dünyadaki ilk yaşam formlarından beri var olduğunu düşünüyor.

Koful

Koful

Besin kofulları sindirim, kontraktil kofulları ise su dengesini sağlamada rol alırlar. Koful hayvan hücresinde çok ama küçük, bitki hücresinde az ama büyüktür. Koful, zarla çevrili ve içi sıvı dolu bir organeldir. Hücre içinde su, besin, atık maddeler ve iyonları depolamakla görevlidir. Atık maddeler, koful içinde biriktirilerek hücreden uzaklaştırılır. Bitkilerin yaprak ve çiçeklerinde bulunan pigmentler (renk verici maddeler) kofullarda depolanır. Ayrıca bazı bitkiler zehirli maddeleri kofullarda saklayarak hayvanlara karşı savunma mekanizması oluşturur.

Mikrotübül

Mikrotübül

Motorla yönlendirilen hücre içi taşıma için “demiryolları” görevi görür. Mitotik iğ gibi daha büyük yapılar oluşturmak için yardımcı proteinlerle etkileşime girer ve hücrenin geri kalanına bir organizasyon çerçevesi sağlar. Bu işlevlerin anahtarı, mikrotübüllerin “dinamik” olmasıdır. Mikrotübüller, hücre içinde iskelet ve taşıma sistemi görevi gören, tübülin proteinlerinden oluşan silindirik ve içi boş yapılardır. Hücre şeklinin korunması, organellerin hareketi ve hücre bölünmesi gibi süreçlerde çok önemli rol oynarlar. Mikrotübüller, alfa (α) ve beta (β) tübülin proteinlerinin birleşmesiyle oluşur.

Hücre Zarı

Hücre Zarı

Hücre zarı ya da hücre membranı, hücrenin dış kısmında bulunan, molekülleri özelliklerine göre hücre içine alan veya dışarı bırakan seçici geçirgen katmandır. Fosfolipit çift katmanından oluşur ve proteinler, kolesterol ve karbonhidratlar içerir. Hücre zarının ana görevi, hücreyi korumak ve madde alışverişini düzenlemektir. Hücre zarı tamamen katı değil, hareketli bir yapıya sahiptir. İçindeki proteinler ve lipitler birbiri içinde hareket edebilir. Hücre zarındaki karbonhidrat yapıları her canlıda farklıdır, tıpkı insanların parmak izi gibi. Bu sayede bağışıklık sistemi hücreleri tanıyabilir. Grip, HIV ve COVID-19 gibi bazı virüsler, hücre zarındaki reseptörlere bağlanarak hücre içine girer.

Çekirdek

Çekirdek

Hayvan ve bitki hücrelerinde bulunan çekirdek; kromatin, bir çekirdek ve nükleer zarf’dan oluşmaktadır. Hücre çekirdeği, hücre içindeki tüm faaliyetleri kontrol eder, bu yüzden genellikle hücrenin "beyni" olarak tanımlanır. Hücre çekirdeği, DNA’nın saklandığı, kopyalandığı ve yönetildiği yerdir. Ökaryotik hücrelerin en büyük organelidir ve hücrenin büyümesini, gelişimini ve bölünmesini kontrol eder. Çift katmanlı bir zar olan çekirdek zarı, çekirdeği korur ve madde alışverişini kontrol eder. Hücre çekirdeğinde kromatin adı verilen DNA ve protein kompleksleri bulunur. Hücre bölünmesi sırasında bunlar kromozomlara dönüşür. Çekirdek içinde bulunan çekirdekçik, hücrenin ribozomlarını üretir. Çekirdek, bitki, hayvan, mantar ve protist hücrelerinde bulunur. Bakteri ve arkeler gibi prokaryotlarda ise çekirdek yoktur! Bir insan hücresindeki DNA, yaklaşık 2 metre uzunluğundadır, ancak çekirdeğin içine sıkıca paketlenmiştir. Çekirdeği çıkarılan bir hücre kendini yenileyemez ve kısa süre içinde ölür.

Lizozomlar

Lizozomlar

Hücrede bulunan atıkların imha edildiği birime lizozom adı verilir. Küçük bir organel olan lizozomlar; karbonhidratlar, lipidler ve proteinler’in sindirimine izin veren enzimleri içermektedir. Lizozom, hücre içi sindirimden sorumlu olan, hidrolitik enzimler içeren zarla çevrili bir organeldir. Hücre içindeki atıkları, zararlı maddeleri ve yaşlanan organelleri parçalayarak geri dönüştürür. Ölü hücre parçalarını, yabancı maddeleri ve işlevini yitirmiş organelleri sindirerek hücreyi temizler. İç pH'ı yaklaşık 4,5-5 civarındadır, yani oldukça asidiktir. Bu, enzimlerin doğru çalışmasını sağlar. Hücre, eskimiş veya hasar görmüş organellerini lizozomlar aracılığıyla sindirir. Bu sürece otofaji denir. Bitki hücreleri, lizozom işlevini gören "vakuol" (koful) ve enzim içeren organeller kullanır.

Atölyeler

Robotik ve Kodlama

Mersin Büyükşehir Belediyesi Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi, Robotik ve Kodlama Atölyesi ile geleceğin teknoloji liderlerini yetiştiriyor!

Bu atölyede öğrenciler; analitik düşünme, problem çözme ve mühendislik becerilerini geliştirirken, aynı zamanda yaratıcılıklarını artırarak kendi robotlarını tasarlama ve kodlama fırsatı yakalar. 3D tasarım, Arduino programlama ve robotik kodlama gibi uygulamalarla bilim ve teknolojiyi bir araya getiren interaktif bir öğrenme ortamı sunulmaktadır.

Robotik

Nano Robotlar

İnsan saçından 25 kat daha küçük (yaklaşık 1 mikrometre boyutunda) nano robotlar geliştirilmiştir. Bu robotlar vücuttaki tümörlere ilaç taşıyabilir ve cerrahi müdahalelerde kullanılabilir.

Süper İnsan Güçleri

Sarcos Guardian XO gibi dış iskeletler, kullanıcının kaldırma kapasitesini 20 kat artırabilir. Bir işçi 90 kg'lık bir yükü sadece 4.5 kg ağırlığında hisseder.

Yapay Deri ve His

Stanford'da geliştirilen elektronik deri (e-deri), insan derisinden 1000 kat daha hassastır. Tokyo Üniversitesi'nin geliştirdiği esnek deri, sıcaklık, basınç ve nemi aynı anda algılayabilir.

Sosyal Robotlar

Japonya'daki huzurevlerinde kullanılan PARO terapötik robot fokların, yaşlıların stres seviyelerini %73 oranında düşürdüğü belgelenmiştir. Hanson Robotics'in Sophia robotu, 2017'de Suudi Arabistan vatandaşlığı alan ilk robot oldu.

Yorulmuyorlar

Otomobil fabrikalarında robotlar bir arabayı insanlardan 5 kat daha hızlı monte edebiliyor. FANUC ve ABB gibi robotlar 7/24 çalışabilir ve asla yorulmazlar!

İstatistiksel Veriler

Dünya çapında endüstriyel robotların sayısı 2023 itibariyle 3.5 milyonu aşmıştır. Cerrahi robot pazarının 2030'a kadar 35 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Robotik ve Kodlama Atölyesini
Tanıyalım

Arduino ile Tasarım ve Kodlama

Arduino ile Tasarım ve Kodlama

Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi'nin Robotik ve Kodlama Atölyesi kapsamında sunulan Arduino ile Tasarım ve Kodlama dersi, öğrencilerin yenilikçi, yaratıcı ve analitik düşünme becerilerini geliştirmelerini sağlayan interaktif bir eğitim programıdır. Bu ders sayesinde katılımcılar, temel elektronik ve programlama bilgilerini öğrenirken, kendi akıllı projelerini hayata geçirme fırsatı bulurlar.

Dersin Amacı
Öğrencileri elektronik tasarım ve yazılım konularında bilinçlendirmek
Mühendislik ve problem çözme becerilerini geliştirmek
Kodlama ve algoritma mantığını öğretmek
Arduino ile nesneleri programlamayı deneyimlemek
Çevre dostu ve yenilikçi projeler üretmeye teşvik etmek
Tinkercad 3 Boyutlu Çizim ve Baskı

Tinkercad 3 Boyutlu Çizim ve Baskı

Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nin Robotik ve Kodlama Atölyesi kapsamında sunulan Tinkercad 3 Boyutlu Çizim ve Baskı dersi, öğrencilere yenilikçi tasarım yetenekleri kazandırmayı, üç boyutlu düşünme becerilerini geliştirmeyi ve üretken bireyler olmalarını sağlamayı hedeflemektedir.

Bu eğitim sayesinde katılımcılar, tasarımın temellerini öğrenerek, 3D modelleme tekniklerini keşfeder ve kendi projelerini gerçeğe dönüştürme fırsatı bulurlar.

Dersin Amacı
Öğrencilere 3D tasarım ve modelleme kavramlarını öğretmek
Tinkercad yazılımı ile üç boyutlu düşünme becerilerini geliştirmek
3D baskı teknolojisini deneyimlemek
Sürdürülebilir ve çevre dostu tasarımlar geliştirmeye teşvik etmek
Mühendislik ve problem çözme becerilerini artırmak
3D Kalem ile boyutlu çalışmalar

3D Kalem ile Boyutlu Çalışmalar

Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nin Robotik ve Kodlama Atölyesi kapsamında sunulan 3D Kalem ile Boyutlu Çalışmalar dersi, öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirerek üç boyutlu tasarım ve üretim becerilerini keşfetmelerini sağlar.

Bu eğitim sayesinde katılımcılar, yenilikçi üretim tekniklerini deneyimler, 3D kalem teknolojisini öğrenir ve hayal ettikleri nesneleri gerçeğe dönüştürme fırsatı bulurlar.

Dersin Amacı
Öğrencilere 3D kalem teknolojisini tanıtmak
Üç boyutlu tasarım ve modelleme becerilerini geliştirmek
Sanat ve teknolojiyi birleştirerek yaratıcı düşünmeyi teşvik etmek
STEM eğitimi kapsamında pratik mühendislik ve el becerileri kazandırmak
Çevre bilincini artıran sürdürülebilir tasarımlar geliştirmeye yönlendirmek
Lego ile Robotik Kodlama

Lego ile Robotik Kodlama

Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nin Robotik ve Kodlama Atölyesi kapsamında sunulan Lego ile Robotik Kodlama dersi, çocuklara mühendislik, algoritmik düşünme ve problem çözme becerileri kazandıran eğlenceli ve interaktif bir eğitim programıdır.

Bu ders, öğrencilerin Lego parçalarıyla robot tasarlamalarını, temel kodlama becerilerini öğrenmelerini ve tasarımlarını hayata geçirmelerini sağlar. Eğlenceli ve öğretici içerikler sayesinde çocuklar, bilim ve teknolojiyi keşfederken yaratıcı düşünme becerilerini de geliştirirler.

Dersin Amacı
Çocuklara robotik ve kodlama becerileri kazandırmak
Mantıksal ve algoritmik düşünme yeteneklerini geliştirmek
STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) eğitimi sunmak
El-göz koordinasyonu, motor beceriler ve takım çalışmasını teşvik etmek
Problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmek

Atölyeler

Minik Mucitler

Mersin Büyükşehir Belediyesi Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi, Minik Mucitler Atölyesi ile 4-6 yaş arası çocukların bilimsel merakını destekleyen, çevre bilinci kazandıran ve eğlenceli öğrenme deneyimleri sunan özel bir program sunuyor!

Bu atölyede minikler, iklim değişikliği, sürdürülebilir yaşam ve doğa sevgisi konularında farkındalık kazanırken, eğlenceli deneyler ve etkinliklerle bilimi keşfetme fırsatı yakalar. Oyun tabanlı öğrenme modeli ile tasarlanan atölyede, çocuklar hem eğleniyor hem de doğa dostu alışkanlıklar ediniyor.

Minik Mucitler

Temel (Foundation)

Türbinin altında bulunan, genellikle beton ve çelikten yapılmış sağlam destek yapısıdır.
Görevi: Türbinin güçlü rüzgarlara karşı devrilmesini engeller ve titreşimleri azaltarak stabil çalışmasını sağlar.

Kanatlar (Blades)

Rüzgarın enerjisini yakalayan büyük pervane şeklindeki bileşenlerdir.
Görevi: Rüzgarın hızına ve yönüne bağlı olarak dönerek türbine güç sağlar. Aerodinamik yapıları sayesinde maksimum enerji dönüşümü sağlarlar.

Güneş Panelleri (Solar Panels)

Güneş ışığını elektrik enerjisine çeviren fotovoltaik hücrelerden oluşan sistemdir.
Görevi: Güneş enerjisini kullanarak elektrik üretir. Rüzgar türbinleriyle birlikte kullanıldığında, kesintisiz enerji sağlamak için hibrit bir sistem oluşturabilir.

Rotor

Rüzgar türbininin ön kısmında bulunan, kanatlar ve rotor göbeğinden oluşan döner mekanizmadır.
Görevi: Kanatlara çarpan rüzgarın kinetik enerjisini mekanik dönme hareketine çevirir.

Kule (Tower)

Türbinin yüksekliğini sağlayan, tüm mekanik ve elektriksel bileşenleri taşıyan uzun dikey yapıdır.
Görevi: Türbini yerden yükselterek daha güçlü ve stabil rüzgar akımlarını yakalamasını sağlar. Aynı zamanda naseli (jeneratör, dişli kutusu vb. içeren bölümü) ve rotor sistemini taşır.

Origami Yapalım

Başlangıç

Başlangıç

Kare bir kağıt alın.
Köşegenlerden ve ortadan katlayarak katlama çizgileri oluşturun.
Kareyi çapraz olarak ikiye katlayarak üçgen şekli oluşturun.
Yan Katlamalar

Yan Katlamalar

Üçgenin sağ ve sol köşelerini yukarı doğru içe katlayın.
Ortada bir baklava şekli elde edeceksiniz.
Baklava şeklindeki kağıdı tekrar üçgen olacak şekilde aşağı katlayın.
Üst Katlama

Üst Katlama

Üst köşeyi geriye doğru katlayarak yeni bir kıvrım oluşturun.
Kağıdı iki yandan açarak içe doğru bir kıvrım yapın.
Son katlamalar ile parçaları düzenleyerek modelin son formunu oluşturun.
Tamamlanmış Model

Tamamlanmış Model

Tebrikler! Origami figürü tamamlandı! Katlama noktalarını düzenleyerek nihai haline getirin.

Medya'da Atölyeler

Mercan Bilim Merkezi'nin atölye çalışmalarını keşfedin!

Mercan Bilim Merkezi'nde 'Robotik Kodlama Atölyesi' Açıldı

Mercan Bilim Merkezi'nde 'Robotik Kodlama Atölyesi' Açıldı

Devamını Oku
Mercan Bilim Merkezi'nden 'Minik Mucitler Atölyesi'

Mercan Bilim Merkezi'nden 'Minik Mucitler Atölyesi'

Devamını Oku
kivrim-img

Sıkça Sorulan

Sorular

Sorularınız mı var? Size yardımcı olmak için buradayız.

Deniz Canlıları Atölyesi, çocuklara deniz ekosistemini ve deniz canlılarını tanıtan eğitici ve interaktif bir programdır. Bu atölyede çocuklar, deniz biyolojisi ve çevre bilinci hakkında bilgi sahibi olurlar.

Çerez Yönetim Paneli

Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla sitemizde çerezler kullanılmaktadır. "Tüm Çerezleri Kabul Et" tuşuna basarak, çerez kullanımını onaylamış olursunuz. "Tüm Çerezleri Reddet" seçeneğine tıklayarak kesinlikle gerekli çerezler dışındaki tüm çerezleri reddedebilirsiniz. Çerezleri kısmen devre dışı bırakmak için "Çerezleri Yönet" tuşuna basınız. Çerezlerimiz ve kişisel verilerin işlenmesi hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikası'ndan erişebilirsiniz.

Çerez Tercihlerinizi Yönetin

Kesinlikle Gerekli Çerezler

Bu çerezler internet sitemizin düzgün ve güvenli şekilde çalışabilmesi, kullanıcıların sitemiz üzerinde hareket edebilmesi ve sağlanan hizmetlerden faydalanabilmesi için gereklidir. Bu tür çerezler internet sitemizin çalışabilmesi için esastır ve kullanıcılar tarafından devre dışı bırakılamaz.

Performans-Analitik Çerezleri

Analitik çerezler, kullanıcıların davranışlarını analiz etmek amacıyla istatistiki ölçümüne imkân veren ve site kullanımları hakkında bilgi toplayan çerezlerdir. Bu şekilde kullanıcılardan istatistikler veriler toplanarak site üzerindeki genel eğilimin hangi yönde olduğu anlaşılabilir.

İşlevsellik ve Tercih Çerezleri

İşlevsellik ve tercih çerezleri, kullanıcıların tercihlerine ilişkin bilgilerin toplanması, sitenin kullanıcılara uygun şekilde kişiselleştirilmesi, işlevselliğin sağlanması ve kişiselleştirme ve tercihlerin hatırlanması amaçlarıyla kullanılır.

Reklam/Hedefleme Çerezleri

Reklam/hedefleme çerezleri yoluyla toplanan kişisel verileriniz, size ilgili reklamları göstermek ve pazarlama faaliyetleri gerçekleştirmek amacıyla işlenmektedir. Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcılarını ve cihazlarını tanımlayarak ilgi alanlarının profillerini oluşturmak için kullanılır.